SÜREÇ:
Sevgi Evleri Sitesinde Koruma ve bakım altında bulunun çocukların, psikolojik, akademik, gelişimsel süreçlerini takip etmek, raporlaştırmak için test taraması çalışması yapılmıştır. Bahsi geçen çalışmayı, Gülçin YILDIRIM(Özel Eğitim Öğretmeni), Osman İLHAN ( Uzm.Klinik Psikolog), Şenay ÇETİN ( Uzm.Psikolojik Danışman), bir araya gelerek oluşturduğu çalışma komisyonu uygulamıştır. Bu çalışmanın amacı, çocuklarımızın gelişim süreçlerini ve akademik düzeylerini belirleyerek, kurum idaresine rapor sunulup, gerekli çalışmaların çocukların yüksek menfaatine yönelik olarak organize edilmesi amacıyla, gönüllük esasına göre uygulanmıştır. Yapılan çalışmaya katılım gösteren seksen altı çocuktan elli çocuk rastgele seçilerek örneklem oluşturulmuş ve çıkan sonuç genel guruba indirgenerek, istatistiksel veriler elde edilmiştir. Elde edilen veriler, kurumsal çalışmalarda yol gösterici olması adına, kurum idaresine, kurum meslek elemanlarına sunularak, fikir alış verişinde bulunulmuştur.
Yapılan çalışmanın örneklemi olan gurubun ortak noktası, travmaya maruz kalmış çocuklardan oluşmasıdır. Bu nedenle çocukluk çağında yaşanan travmaya bağlı oluşacak psikolojik-gelişimsel-akademik sorunların anlaşılmasında, gerçek hayatın kesitinde yapılan bu saha taraması yol gösterici olacaktır. Travmaya bağlı gelişimsel sorunların anlaşılması açısından, bu alanda çalışmalar yürüten meslek elemanlarına yol gösterici olması açısından önemlidir.
Taraması yapılan çocuklar, 6 ila 11 yaş arasında olup, koruma ve bakım altında olan çocuklar olması sebebi ile kimliklerini belli edecek hiçbir bilgi verilmemiştir. Genel olarak yorum yapılabilir ki, çocukların travmaya bağlı olarak oluşan tahribata bağlı yaşlarının en az iki sene olacak şekilde geriden gelen gelişimsel özellikler sergiledikleri görülmüştür.
SONUÇ:
DEĞERLENDİRME RAPORU
02/12/2017 – 03/12/2017 tarihlerinde aşağıda değerlendirmesi yapılan öğrencilerin tarafımızca akademik, gelişimsel, psikolojik değerlendirmeleri yapılmıştır.
Yapılan değerlendirmede kullanılan araçlar, özel eğitim alanında kullanılan bütün test ve ölçüm araçları, psikolojik ve gelişimsel değerlendirmede ise uzman gözlemine dayanan ve diğer test araçlarıyla desteklenecek şekilde yapılmıştır. Çocukların dosya taraması yapılarak, geçmiş yaşam öyküleri, tıbbi geçmişleri incelenerek değerlendirme yapılmıştır. Herhangi bir psikiyatrik tablonun görülmesi halinde, çocuklar uygun sağlık kuruluşlarına yönlendirilmek üzere kurum idaresi bilgilendirilmiştir.
ÇOCUKLARIN AKADEMİK BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yapılan değerlendirme sonucunda;
Aşağıda isimleri belirtilen 12 çocuğun akademik becerilerinin dışında artikülasyon bozukluğuna bağlı olarak dil-konuşma terapisi görmeleri gerekmektedir.
E.G adlı çocuğumuzda a tipik otizm bulgularına rastlanmış olup ilkokul 3. sınıfa gitmesine rağmen düzeyi anaokul seviyesindedir ve özel eğitim alması önemle gerekmektedir.
İ.O adlı çocuğumuzda gelişim geriliği nedeniyle önemle dikkat çalışmaları artikülasyon çalışmaları ve akademik beceri çalışmaları yapılması gerekmektedir.
Taraması yapılan çocuklardan altısının desteklenmesi gerekli alanlar olduğu halde sınıf düzeyinde oldukları gözlemlenmiştir.
B.K adlı çocuğumuz 9 yaşında olup ilkokul 1. sınıfa gitmektedir. Sınıf seviyesinin oldukça üstünde olup sınıf atlaması önerilir.
Sınıf düzeyi dışında kalan çocuklarımızın akademik ve dikkat becerileri gelişimleri için ek çalışmalar yapılması gerekli görülmektedir.
ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİK VE GELİŞİMSEL DURUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
E.G: Yaşının biyolojik gelişimsel özelliklerini göstermekle beraber, psikolojik-mental gelişimsel problemler yaşadığı görülmüştür. Göz kontağı kurmada zorluk, bedensel-mimiksel sosyal takibin yapılamaması, ileri seviyede dikkat eksikliği problemlerinin bulunması gibi bir çok sebeplerle, çocuğumuzda tipik otizm bulgularına rastlanmış olup ilkokul 3. sınıfa gitmesine rağmen düzeyi anaokul seviyesindedir ve özel eğitim alması önemle gerekmektedir.
Y.A: Dikkati devam ettirmede dürtüselliğe bağlı algısal kopukluk. Duygu durum kontrolü, sosyal uyum, adaptasyon yeteneği ve direktife itaat göstermektedir. Bilişsel yeterlilik, verilen görevleri yerine getirme sırasında ortaya koyulan performansın uygunluğu ile uyumludur. Anormal bir durum görülmemekle beraber, iş birliğine- sosyal uyuma elverişli bir yapıdadır.
S.B: Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunu, dürtüsel yönü ağır olacak şekilde vardır. Çocukta gerilemiş davranış olarak görülen parmak emme davranışının stres anlarında açığa çıktığı gözlenmiştir. Bu durum mental bir gecikmeden başa psikolojik dinamiklere bağlı olduğu düşünülmüştür. Zorlanmalı olarak iş birliğine elverişli olup, dürtüsel davranış sınırlama çalışmalarının yapılması çocuğun yararına olacaktır.
C.A: Yaş dönemine uygun biyolojik ve psikolojik gelişim sergilemektedir. Performans anksiyetesine ve öz güven eksikliğine bağlı verilen görevleri, ben yapamam ile ifade edilen direnç göstererek, yeteneklerini ortaya koyamamaktadır. Öz güven çalışması yapılması önerilir. Bilişsel yeterliliğe bağlı komut alma ve öğrenme olgunluğuna sahiptir.
T.Y: Dışa dönük, merakcı ve keşifçi yapısı bulunduğu yaş dönemi ile uyumludur. Dikkat çekmek ve ortamı yönetmek için çocuksu şirinliği kullanmaktadır. Bu yönünün zaman içinde ödüllenerek devam etmesi halinde, yaşına uygun olmayan davranış kalıplarının yerleşmesine sebebiyet verebilir. Bu ve benzeri bebeksi davranışlar, gelişimsel takılma ve gerileme yaratabileceğinden dengelenmelidir. Mental performans bebeksi şirinlik örüntüleri içinde olması gereken olgun yeteneğin ortaya koyulmasını engellemektedir.
S.T: Çocuk bedensel ve psikolojik gelişim basamaklarının her alanında yaşından aşağıdadır. Akademik beceri geliştirmesi zamana yayılması zorunluluğu olarak yavaştır. Komut almada, göz takibinde, duygu-durumun ortama uyumu noktasında sorun vardır. Davranış geliştirme ve sosyal uyuma yönelik çalışmalar yapılması gerekmektedir. Çocuk gelişimsel her alanda yaşından en az 2 sene olacak şekilde geridedir. En basite indirilmiş temel karakter gelişimi çalışmaları sosyal zeka gelişimi ve sosyal adaptasyon açısından çocuk için en öncelikli çalışma alanlarıdır.
U.A: Yapışkan, bebeksi, bağımlı davranış özellikleri ile karekterize, öförisi sabit ( kırılganlığa bağlı ortaya çıkan öfke), ajite sabit ( acındırmaya bağlı ağlamaklı yüz ifadesi), kırılgan-depresif yapı görülmüştür. Bireyleşme ve bağımsızlaşma alanlarına yönelik çalışmaların kurgulanması en öncelikli olandır. Performans anksiyetesi, öz güven eksikliği gibi durumlara bağlı performans gerektiren zamanlarda kekeleme sorunu yaşadığı görülmüştür. Travmaya bağlı ortaya çıkan davranış problemlerinin ve psikolojik yapının tüm kriterlerini karşılamaktadır. Özetle çocuk travmaya maruz kalmış çocuk statüsünde gerileme halinde olup , gelişimsel alanlarında yavaşlama yaşamaktadır.
H.Ö: Çocuk psikolojik ve pedagojik gelişim açısından, normal sınırlar içinde sayılabilinir. Performans kaygısına bağlı olarak, yeteneklerin ortaya koyulmasını engelleyen duygusal ketlenme halinde donma yaşamaktadır. Mental problemlerden bağımsız olarak bu donma, psikolojik kökenlidir.
S.Ö: Çocuk psikolojik ve pedagojik gelişim açısından, normal sınırlar içinde sayılabilir sınırlar içerisindedir. Performans sırasında, masaya yapışarak oturma, ellerin terlemesi gibi görünür semptomlar yaşamasına bağlı olarak, güven sorunu yaşayan, kaygılı bir çocuk olduğu gözlenmiştir. Çekingen yapısı ile, sürekli dış uyaranlardan gelebilecek tehlikeli durumlara karşı kaygılı tetikte oluş hali sergilemektedir. Sosyal uyuma bağlı dış dünya uyumu kaygı bozukluğu durumunun azalmasını sağlayacağı düşünülmüştür.
İ.Ö: Dikkat süresi uzundur. Performans kaygısına bağlı el terlemesi ve tepkisel gecikme vardır. Beden duruşu olarak öz güven sorununu gösterir niteliktedir. ( otoriteye karşı performan sırasında), sosyal oyun ortamında dışa yönelik, girişkendir. Gurup çalışmasına uygun yapısıyla, ekip-etüt çalışmasına motivedir.
G.Ç: İçine kapanık sessizdir. Sosyal uyumu düşük olup çoklu yaşamı yürütme meziyetleri açısından yeteneksizdir. Patlamalı öfkelenmeye hazır, depresif sessizliği karakter özelliğine bağlı olarak normal olduğu düşünülmüştür. Zeka geriliğine bağlı bilişsel yetersizlik olma ihtimali yüksektir. Duyguları duruma uygun değildir. Dış çevreyi yok sayarak içine kapanma eğilimi dikkat eksikliğinden bağımsız olarak travmatik içe çekiliştir. Duygusal küntlük, empati azlığı, duygusal eş duyum ( karşıdaki insanın duygularını takip ederek, uygun tepkiyi geliştirme) zayıftır. Duygusal travmatik içe çekilmiş yapı, öğrenmeyi ve dış dünyaya adaptasyon girişimciliğini engelleyerek, çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Gurup hayatına adaptasyon geliştirmesine bağlı sosyal zeka gelişimi, duygusal künt yapının azalacağını düşündürmüştür. Çocuğun dış dünya ile uyumlanması açısından, adapte olması açısından çalışmaların yapılması gerekmektedir.
İ.O: Bedensel gelişim bozukluğu gözle görülür olarak tipiktir. Dikkat ve dürtüsellik sorunu vardır. Öğrenme güçlüğü vardır. Dil-konuşma bozukluğu ve gerilemeci davranış olarak nesne emme şeklinde bebeksi davranışları vardır. Bedensel gelişim sorununa bağlı, diğer yetişkinlerden bebeksi ilgi görmesi bu durumu besler nitelikte olup, çocuğun psikolojik ve bilişsel gelişimini bebeksi boyutta tutarak, zarar vericidir. Çocuğa gösterilen ilginin, bebeksi ilgiden uzaklaştırılarak, psikolojik yaşına uygun durumlara maruz kalması sağlanmalıdır.
Y.E.A: Bedensel gelişim geriliği gözle görülürdür. Mental ve bilişsel gelişim yavaşlığı görülmüştür. Travmatik duygusallığa bağlı gelişimsel yavaşlama yaşadığı anlaşılmaktadır. İçe yönelmiş travmatik dikkati, çocuğun dış dünyaya yönelmiş dikkati ile önlenebilecektir. Çocukta dışa vurumcu eylemliliğin oluşturulması gerekmektedir.
H.E, Y.C, Ö.C ( Suriye asıllı çocuklar, Genelin dışında değerlendirilmiştir ve istatistik verileri dışındadır) kültürlenme aşamasındaki bireyler.
Çekingen, izlemeci, sessiz yapı, kültürel adaptasyon sorunları nedeniyle ortaya çıkmasıyla normaldır. Kültürel farklılıktan bağımsız olarak, mental yeterliliğe sahiptirler. Travmatik buğulu bakış, içe çekilmiş savunmacı yapı, güven arayışı, kırılganlık, geçmiş öyküsü açısından normaldir. Öğrenmeye ve kültürlenmeye uygun bilişsel yapıya, dikkate, hazır oluşa sahiptirler. Kültürlenmeye direnç olarak en önemli etken, zorlantılı yaşantıya bağlı ortaya çıkan duygusal küntlüktür. Duygunun ifade edilmesi ve iletişim aracı olarak kullanılması sebebiyle, travmatik ve adaptasyon halindeki bireylerle duygu odaklı çalışma yaklaşımının benimsenmesi en uygun olanıdır.
M.H.Ş: Bilmiyorum ki ile başlayan cümleler performanstan kaçma davranışı alışkanlık halindedir ve kırılması gerekmektedir. Gelişimsel açıdan uygun yeterliliğe sahip olan çocuk, performans kaygısı ve öz güven sorunlarına bağlı olarak çabadan kaçmaktadır. ( içinde bulunulan ortamın etkisinden bağımsız olarak kurum içinde yapılan genel gözlemle uyumludur.) Çocuk uysal yapısıyla iş birlikçidir. Duygusal tepkileri duruma uygundur. Yüz mimikleri duruma uygundur. Dikkati sürdürülebilir olup, 25 dakika ile sınırlıdır. Dikkatin dağıldığı anda göz kontağı kesilip ortamdan bağımsız konularla alakalı konuşmak şeklinde sözel dürtüselliktedir. Yalan söylemeye meyillidir. Manipülasyonları sözel boyutta olup, kontrol karşısında bu durum sönmektedir. Yüzleştirme yapmak, yalan sorunlarının sönmesi açısından gereklidir.
D.S: İlgiyi üzerinde tutma ve devam ettirme yöntemi olarak bebeksi şirinlik yöntemini kullanır, karakter gelişiminden bağımsız olup, kurum içi rekabette sonradan öğrenilmiş olduğu anlaşılırdır. Yeni olana direnç göstermesi, adaptasyon sorunlarından kaynaklıdır. Güvenli ve bilinir ortam istemesi ortak çocuk gelişimi özelliklerinin üstündedir, ısrarcıdır. Mental ve psikolojik gelişim olarak normallik sınırları içinde sayılabilecek sınırlar içerisindedir.
M.M.Ö: Anlamsız gülme hali ile kaygının dışa vurumu görülmektedir. Öz bakımı yetersizdir. Paylaşımcı olmamakla karakterize bencillik vardır. Kendisine yöneliktir. Bebeksi davranışlar vardır. Performans anında karnım ağrıyor şeklinde kaçınmacı yapı göstermiştir. Duygusal gerilimini bedeninde hisseden, bedene vurumcu yapısı vardır. Manipülasyona ve yalan davranışı göstermeye yatkındır, bu şekilde çıkarına yönelik yönetim yapmaya elverişlidir. Dikkat gerektiren performans zamanlarında kaçınmaya yönelik dürtüsellik göstermektedir, bu dürtüsellik gözle görülür ve üst seviyededir.
G.K: Uyumlu yapıda içe kapanıktır. Şekillendirmeye, eğitim-öğretime uygun yapısıyla dirençsizdir. Uyumlu yapısıyla yönlendirilebilir yapıdadır.
M.E.Ç: Erkek otorite figürüne karşı dikkatlidir. Bağımlı yapışkan ilişki geliştirmeye yatkındır. Genel anlamda psikolojik ve gelişimsel alanlarda normallik göstermektedir. Uygun şekilde gösterilen davranışlarla yönetilebilir yapıda, dirençsizdir. Performans kaygısı göstermektedir.
A.B: Sosyal uyumu yüksektir. Dışa dönüktür. Yakın ilişki ihtiyacı içindedir. Duygusaldır. Bağımlı ilişki geliştirmeye yatkın olup, kırılgandır. Yönlendirmeye uygunluğu ile iş birlikçidir. Genel gelişim alanlarında normallik olmakla beraber, performans kaygısı taşımaktadır. Adapte olma yeteneği güçlüdür. Yakın ilişki bekleme ihtiyacı ile ortaya çıkan yapısıyla travmatik duygusallığa ve güven yakalama ihtiyacına sahiptir. Akademik alanda yetersizdir.
H.Ç: Bebeksi davranışla açığa çıkan ilgi ihtiyacı yüksektir. Dikkat sorunu yoktur. Hiperaktiviteye varan dürtüsellik yoktur. Yapışkandır. Çocuğun bireyselliğini geliştirecek ve yaşının gerektiği davranışları sergileyecek motivasyonun oluşmasını, gördüğü bebeksi ilgi engeller nitelikte olabilir. Otorite figürlerine karşı boyun eğici, iş birlikçi yapısıyla uzlaşmacıdır. Genel gelişim sınırları içinde sayılabilir.
S.D: Normal sınırlar içinde değerlendirilecek yapıdadır. Çocuk evlerine gönderilecek uyumluluğa ve gelişimsel hazır oluşa sahiptir.
G.C.G: Öfkeyle açığa çıkan tepkisellik göstermektedir. Dirençlidir. Direnci duruma yönelik olarak daha çok akademik-performans gerektiren anlardaki zorlanmaya bağlı olarak açığa çıkmaktadır.
M.Y.A: Duygusal sığlık mevcut. Dehb yok. Uyumlu, komut alıyor, duygusal sabitlik var. Her duruma aynı duygusal tepki veriliyor. Çekingen yapıda. Akademik uyum ve performans sergilemede kaygılı. Özgüven sorunları var.
G.O: Normal sınırlar içerisinde, uyumlu, boyun eğici, çekingen yapıda. İkili ilişkilerde öz güven sorunları var, göz kontağı kurmaz. Gurup dinamiklerinde daha aktif görünümde.
G.Ö: Proje çocuk sayılabilecek düzeyde uyumlu. Çocuk evi kriterlerinde . Gelişim alanlarında normal seyir, travmatik duygusal-davranışsal kırılganlık izi yok.
K.D: Yaşından ileri bedensel gelişim, yaşıyla uyumlu mental gelişim, yaşıyla uyumsuz duygusal gelişim ( bebeksi şirinlik davranışları) görülmüştür. Akademik performans kaygısı ve öz güven sorunları gözlenmiştir.
B.K: Proje çocuk, altın çocuk, gelişimsel her alanda normallik sınırları içinde.
B.Ç: Bağımlı-yapışkan davranışlarla güç figürüne karşı dönük ilgisi var. Güçlü olana dönük davranışlarla, isteklerini elde etme amacı var. Bencil- tekelci. Paylaşımcı gurup hayatını öğrenmesi gerekiyor. İsteklerini elde etmek için öfkeyi araç olarak kullanmak yoluyla dirençli. Yaşına uygun bedensel ve mental gelişim var. Yaşına uygun olmayan bağımlı karakter özellikleri göstermektedir. Otorite figürünün kuralcılığı ile davranış kontrolü ve davranış değişikliği sağlanabilir hazır oluştadır.
S.E Bastırarak sakladığı öfkeli yapı var. İkili ilişkilerde zayıf, kadın olan otorite figürüne karşı alaycı, dirençli yapı gösterdi. Karakter yapısı olarak antisosyal yetişkinlik özelliklerine yatkın. Arkadaş seçimi ve ilişkisel uyumlanması E.C.Y gibi direçli-öfkeli yapı. Erkek otorite figürü karşısında bebeksi davranışlarla boyun eğici. Yıkıcı davranış geliştirmeye elverişli alt yapısıyla, gündelik hayatta gösterdiği dengeli duygu-durum tezatlık oluşturmayarak riskli yetişkinlik özellikleri geliştireceğini düşündürmüştür. Erken ergenlik özellikleri göstermektedir, bu durum bu dönemin özelliklerine bağlı olarak anlamlı olabilir.
A.Ö: Proje çocuk, altın çocuk, gelişim alanlarında normal sınırla içerisinde.
E.C.Y: Zorlamacı yapıdaki çocuk modeli. Travmatik alt yapıya bağlı öfke-direnç ile otoriteyi sabote etme eğiliminde. Bu yapı, içsel öfkesini güçlü olana yansıtarak travmatik duygulanımları telafi etme amacına girer. Bu bakış açısında öfkeli hali psikolojik dinamikleri açısından anlamlıdır. Çocuğun ruhsal dengesini korumak için, travma kaynağı olan nesnelerden ( insanlardan) izole edilerek sağaltıma yönelik çevresel kurgu yapılmalıdır. Kurumsal hayata uyumlu değildir. Kuralcı yapıya karşı dirençli öfkeyle baş kaldırıcıdır. Mizaç yapısı olarak görünenin aksine kırılgan ve duygusaldır. Zeka seviyesi, duygusal derinliğiyle uyumlu olmayıp, çocuk travmatik duygusallıkta dirençli yapıdadır. Nesne bağlanması kurabileceği ( insani bağ kurabileceği) otorite figürünün yönlendirmesini benimseyip kural takibi yapılabilir yapıdadır. Ceza yöntemi direnci artırır, sağaltıma yönelik duygusal yapışma ve zıtlaşma yaşayabileceği yetişkin modeline ihtiyacı vardır. Otorite ile zıtlaşma üzerinden ilişki kurduğu için, onunla uyumlanacak yapının kurumsal davranıştan uzak durması gerekir. Çocukla uyumlanmak zaman ve sabır isteyeceğinden, zor çocuk modelinde zorlamalı yapıdadır. Dürtü kontrol bozukluğu vardır.
M.B: Proje çocuk, altın çocuk. Dikkat sorunları hafif düzeyde var. Uyumlu-yönlendirmeye açık.
A.G: Proje çocuk, altın çocuk. Normal gelişim sınırları içinde olup, uyumludur karakterdedir. Akademik kökenli kaygısı vardır. Yapışmaya-bağımlılığa ve ilgiyi almak yönünde bebeksi davranışla karakterize gerilemiş davranışları vardır.
E.Y.Y: dehb özellikleri gösterir. Dirençli zor çocuktur. Otorite figürünün zamana yayılmış kontrolcü duruşu karşısında boyun eğici olarak yönlendirilebilir yapıdadır. Ortamı şekillendirmek için her alanda dürtüsellik gösterebilir. Zıtlaşma üzerinden ilişki kurduğu düşünülmüştür. Karşısındaki otorite nesnesinin pasif olmaması davranış yönetimi açısından gereklidir.
A.T: normal sınırlar içerisinde olduğunu düşündüren pasif yapıdadır. Çekingen özellikle şekillendirmeye uygundur. Dikkat sorunu vardır ve içe dönük duygusal kırılganlık ile karakterizedir. Dış dünyaya adaptasyon yeteneği sağlamak için, gurup faaliyetleri ile dışa yöneltme yapılması uygun olacaktır.
H.A: Normal sınırlar içerisinde değerlendirilir. Akademik alanda direnç vardır.
B.T: Hiperaktiftir. Dürtüseldir. Mental gelişimi normaldir. Psikolojik denge açısından manipülasyon sergilemeye elverişli yapıdadır. Zor çocuktur. Uyumlanacağı otorite figürünün sert olması davranış gelişimi ve değişimi açısından gereklidir.
Y.A: Erken ergenlik özellikleri gösterir. Psikolojik ve gelişimsel olarak normal sınırlar içerisindedir.
S.N.Ç: ilk görünümde sessiz ve sakin yapısıyla uyumludur. Çevreyi takip etme açısından sürekli uyanık haliyle dikkatlidir. Çevresel uyaranlara duyarlı ve algısı açıktır. Bu yönü olumlu olarak öğretimi kolaylaştırırken, olumsuz dış etmenleri kolay algılaması yönüyle kırılganlığının ana sebebi haline dönebilir. Bastırılmış şekilde öfkesi olan bir yapıdadır. Dış çevre yönetimi ( aile ile görüşme vs.) doğru şekilde yapıldığı taktirde, çocukta duygu-davranış şekillenmesi kolay bir şekilde yapılabilecektir.
SEÇİLEN ÖRNEKLEMİN İSTATİKSEL GENELLEMESİ;
1. Travmaya maruz kalmış çocuk profilinin psikolojik ve gelişimsel etkileri görülmüştür.
2. Performans kaygısı görülmüştür
3. Öz güven sorunları görülmüştür, bağlanma problemleri görülmüştür.
4. Çocukların, İlgi görmek, çevreyi şekillendirmek ve rekabette öne geçmek için bebeksi davranışlar sergiledikleri görülmüştür.
5. Travmatik yıkımın yoğunlaştığı alanların başında dil konuşma bozukluğu sorunları gelmektedir.
6. Otorite figürüne direnç öfke merkezli oluşmaktadır, bu öfke dışa vurumcu yönüyle anlamlıdır.
7. Akademik performans skorları özgüven sorunları ve performans kaygısından olumsuz yönde etkilenmektedir.
8. Kurumsal yaşantıya ve kurallı yaşantıya öfkeli direnç daha çok bakım alanı dışındaki zamanlarda açığa çıkmaktadır. ( bakım alanı dışında kalan yaşantıya-okul ,izin dönemleri- adaptasyon sorunlarından kaynaklandığı düşünülmüştür.) Bu yönüyle bakım alanı çocuklar için güvenli bir ortam olarak algılanmaktadır denilebilir.
9. Yapışmacı-bağımlı ilişki geliştirme eğilimi vardır ( travmatik yapının sergilediği üzere anlamlıdır)
10. Davranış bozuklukları öfkenin dışa vurumu olarak saldırganlık üzerine yoğunlaşmıştır.
11. Etkili rol model yöntemi, şefkatli ve baskın baba figürüdür
12. Erkek çocuklarda davranış, kız çocuklarda duygu üzerinde yoğunlaşması beklenen travmatik kırılmalar iki gurupta da eşit oranda karmadır.
13. Yaşanılan DEHB sorunu dikkat eksikliği ve hiperaktivite alt dallarında yakın oranlarla ortaya çıkmaktadır. Kız çocuklarında dikkat eksikliği baskındır.
14. Kız çocuklarında bebeksi davranış geriliği daha fazladır, erkek figüre karşı açığa çıkması fazladır, bu durum anlamlıdır.
15. Çocuklar akademik olarak sınıf düzeylerinin altındadır.
16. Okula uyum problemleri vardır. Akademik performans beklentisine karşı kaçınmacı davranışlar vardır.
17. Sosyal uyum problemleri vardır.
18. Kişiler arası ilişkilerde menfaate yönelik, sömürmeye yönelik, duygusallıktan uzak ilişki kurma tarzı vardır.
19. Otorite sorunları vardır.
20. Öğrencilerin büyük çoğunluğu özel eğitime ihtiyaç duymaktadır.
SAYGILARIMIZLA…
Bi Nefes Psikolojik Danışmanlık Merkezi